12-18 Nisan Kalp Sağlığı Haftası nedeniyle hastanemiz doktorlarından Uzm. Dr. Ceyla Zeynep ÇOLAKOĞLU GEVHER ile Kalp ve Damar Hastalıkları hakkında bilgi almak, Kalp Sağlığı konusunda bilinçlendirmek, Sağlıklı Yaşam alışkanlıklarımızı kazandırabilmek ve farkındalığı arttırabilmek adına Kalp Sağlığı hakkında bir röportajımız.
Kalp ve Damar Hastalığı nedir?
Kalp ve Damar Hastalığı çoğunluğu ateroskleroz olarak adlandırılan hastalıklardan oluşmakla beraber çok çeşitli problemi içermektedir.
Ateroskleroz; plak adı verilen madde toplanmasının damar cidalarında istenmeyen bir süreçte birikmesi hadisesidir. Bu birikme damar içerisindeki kan akışının geçmesini güçleştiricek bir hal alabilir ve hatta üstüne bir kan pıhtısı eklenmesi de söz konusu olursa kan akımı tamamiyle durabilir, bu hadise de Kalp Krizi veya İnme ile sonuçlanabilir
Kalp Hastalığı denilince aklımıza ilk ne gelir?
13 yıllık klinik tecrübem ile söyleyebilirim ki Kalp Hastalığı denilince insanların aklına üzücü ve Katastrofik tablolar, Akut Kalp Krizi ve ani Kardiyak ölüm gelir.
Kalbin İşleyişini Ve Yapısını Etkileyen Hastalıklar Nelerdir?
Koroner Arter Hastalıkları, Hipertansif Kalp Hastalıkları, Kalp Yetmezliği, Kapak Hastalıkları, Ritm Bozuklukları, Yapısal Kalp Hastalıkları, Perikard Hastalıkları olarak sıralanabilir.
Kalp Krizi Nedir?
Kalp Krizi, kalbin bir bölümüne giden kan akımının bir kan pıhtısı tarafından durdurulması ile oluşur. Eğer bu pıhtı kan akımını tamamıyla durdurursa, tarif edilen atardamar tarafından beslenen kalp kasının o parçası ölmeye başlar. Ancak kalp çok dayanıklı bir organdır ve herhangi bir kısmı ciddi derecede hasar görse bile geri kalan kısmı çalışmaya devam eder. Fakat hasar nedeni ile kalbiniz zayıflayabilir ve her zamanki gibi yeterli derecede kan pompalamayabilir.
Birçok insan ilk kalp krizinden kurtularak üretken ve aktif, keyif dolu pek çok yıl yaşayacakları eski normal hayatlarına geri döner. Fakat bir kalp krizi tecrübe etmek birçok hayat değişikliği yapmanızı gerektirir. İlaçlar ve yaşam tarzı değişiklikleri doktorunuzun size bireysel bir muayene ve değerlendirme sonucu kalbinizin krizden ne seviyede hasar aldığını ve ne derecede kalp hastalığınızın olduğu sonucuna göre önerilmektedir.
Kalp Krizine Dair İlk Bulgular Nelerdir?
Kalp krizi korkutucu bir tecrübedir. Bazı kalp krizi ani ve yoğundur fakat çoğunlukla hafif ağrı ve huzursuzlukla yavaş yavaş başlar:
Kalp Krizine Neden Olan Riskler Nelerdir ?
Risk faktörlerini 3 grupta sınıflamak gerekir ;
- Majör risk faktörleri değiştirilemeyenler :
Artmış yaş (çoğu kalp krizi 65 yaş ve üzerindedir ) erkek cinsiyet ( kadınlardan daha fazla ve daha erken yaşta kalp krizi geçirme riski söz konusudur.)kalıtım ( Ailelerinde kalp hastalığı olanlar daha fazla geçirme oranına sahiptir )
- Majör risk faktörleri değiştirilebilenler :
Sigara (İçmeyenlere göre kuvvetli ilişki söz konusudur) Yüksek kolesterol değerleri, LDL’ nin (kötü kolesterol) yüksek olması, HDL (iyi kolesterol ) düşük olması , yüksek kan basıncı, fiziksel hareketsizlik ,obezite ve yüksek kilolu olmak, Diyabet
- Kalp hastalğyla ilişkili ancak derecesi kesinleşemiş diğer sebepler :
Stres ,alkol
Kalp Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur ?
Öncelikle testlerimizi invaziv (girişimsel) olan ve olmayan olarak ikiye ayırmak gerekir. Başlangıçta her hastaya elektrokardiyografi (ekg) çekerek kalbin elektriki sistemi hakkında bilgi ediniriz. Sonrasında kalp fonksiyonlarını ve kapak çalışmasını gözlemlediğimiz ekokardiyografi ( eko) ve fonksiyonel kapasiteye ölçen eforlu ekg testi, myokard perfüzyon sintigrafisi testi ile de iskemi dediğimiz kalbin bir bölümünün beslenmesinde kısıtlanma halinin mevcutluğuna bakarız, çarpıntı ileri tetkikinde ve ritim bozukluklarında araştırmasında 24 saatlik ritim holter ve tansiyon düzeni araştırmasında tansiyon holter cihazlarını kullanırız bayılma ve dengesizlik baş dönmesi araştırmasında tilt table ( eğik masa ) değerlendirmesini kullanırız. İleri invaziv olmayan görüntülemede koroner bilgisayarlı Tomografi ve kalp MR’ ı değerlendiririz. Girişimsel testlerimiz koroner anjiyografi ile koroner damarların açıklığını değerlendirmek ve Elektrofizyolojik çalışma (EFÇ) ile ileri ritim bozukluğu tanılamaktır.
Ailesinde Kalp Hastalığı Öyküsü Olan Bir Kişinin, Bu Hastalığa Yakalanma Riski Ne Kadardır?
Ailenizde kalp hastalığı ya da inme olan bir yakınınızın olması hastalığa sahip olma riskinizi arttırır. Ancak bu riske sahip olduğunu bilerek diğer değiştirilebilir risk faktörlerini denetlemek ve iyileştirmek riskinizi düşürmektedir. Sadece ailenizde kalp ve damar hastalığı olan bir birey olması o hastalığa kesinlikle yakalanacağız anlamına gelmemektedir.
Genetik Faktörler Ne Kadar Etkilidir ?
Bazı ailesel öykü özellikleri genetik kalp hastalıklarının işareti olabilir. Genç yaşta ani ölüm öyküsü ya da açıklanamayan kaza ya da boğulmalar, 50 yaş altı kalp yetmezliği, çarpıntı ve ya genç yaşta anormal kalp ritmi, bayılma, tipik nöbet önleyici ilaçlarla tedavi edilemeyen nöbetler, birden fazla akrabada aynı kalp hastalığının olması şeklindedir.
KALP HASTALIĞI OLAN KİŞİYE NASIL BİR TEDAVİ UYGULANIR?
Tıbbı Tedavi ve girişimsel tedavi diye ikiye ayırabiliriz;
- Tıbbı tedavi başlıca:
Antiagregan ve Antikoagulan olarak sınıflanan kan sulandırıcı ilaçlar, tansiyon ilaçları, kalp yetmezliği ilaçları, ritim bozukluğu ilaçları uygun doz aralığında ve yeterli dozajda kullanılır.
- Girişimsel tedaviler:
Çok çeşitlidir ve akut kalp krizinde kullanılan balon stent tedavisinden kapak değişimi ve tamirine, yapısal kalp hastalığı olan hastalarda delik onarımı ve kapak genişletme girişimine kadar örnekler verile bilir.
Kalp Hastalıklarından Korunmak Mümkün Mü? Kalp Krizi Riskini Azaltmak İçin Neler Yapabiliriz?
Koroner arter hastalıkları çocuklukta başlar ve ergenlik yıllarında, birçok insan ile hayat boyu beraber kalacak olan plak oluştuğu delileri mevcuttur. Bu sebeple önleyici girişimlerin daha büyük yaşam boyu elde etmek için olabildiğince erken başlatılması gerekmektedir. Sağlıklı yaşam tarzı koroner arter hastalıkların gelişimini geciktirmektedir ve kalp damar hastalığına neden olmadan gerilemesi ümidi taşımaktadır. İyi beslenme, kilo kontrolü ve fiziki egzersizden oluşan sağlıklı yaşam tarzı koroner hastalıklardan kaçınmada büyük rol oynamaktadır. Sonuç olarak koroner arter hastalıkları önlene bilir.
Son Olarak Kalp Hastalıkları İle İlgili İlave Etmek İstediğiniz Bir Söz Var Mıdır?
En Son olarak kalp hastalıkları ile ilgili doğru bilinen yanlışlardan bahsetmek istiyorum.
Ben kalp hastalığı hakkında endişe etmek için çok gencim; Nasıl yaşadığınız daha sonraki yaşantınızın riskini belirler, unutmayın çocukluk ya da ergenlik çağında bile atar damarlarınızdan plak formasyonu oluşabilir. Aynı zamanda genç ve orta yaş çağında obezite ve tip 2 diyabet artışı ile uyumlu kalp hastalıkları gözükebilmektedir.
Kan basıncının yükseldiğini anlarım çünkü uyarıcı işaretleri olur; yüksek kan basıncı
‘’ SESSİZ KATİL ‘’ olarak adlandırılır. Çünkü sizde olup olmadığını çoğunlukla bilemezsiniz. Asla şikâyete sebebiyet vermeyebileceği gibi erken tanılama ve tedavi sizi çok tehlikeli hastalıklardan koruyabilir. Tedavi edilmezse inme, Kalp krizi, böbrek yetmezliği gelişebilir.
Göğüs ağrısını hissedeceğim için ne zaman kalp krizi olduğunu bileceğim; çoğunlukla kalp krizi göğüs ağrı ya da huzursuzluğu yapsa da bazen çok sinsi şikâyetlere sebep olabilir kalp krizi. Bunlar, nefes darlığı, bulantı, baş dönmesi, kol-çene, boyun ve sırtta ağrı ya da huzursuzluk. Bu şikâyetler de önem verilecek 112 ACİL HATTI ya da en yakın acil servise ulaşması gerekmektedir.
Diyabet ilaçlarımı aldığım sürece kalbimi tehdit etmez; diyabeti tedavi etmek kalp riskinizi düşürür ya da geciktirir ancak hala inme ve kalp için artmış risklere sahipsiniz.
Kalbim çok hızlı çarpıyor, kalp krizi geçiriyor olmayayım; Kalp hızınızdaki bazı salınımlar normaldir. Kalbiniz egzersiz sırasında ya da heyecanlandığınızda hızlanır ve uyuduğunuzda yavaşlar. Çoğunlukla kalp atış değişikliklerinizde endişelenecek bir şey yoktur. Fakat bazen, aritmi denilen anormal ve düzensiz kalp atışı bulgusu olabilir. Çoğu aritmi zararsızdır, ancak bazıları kalbin doğru çalışmasına engel olacak kadar sürerler ve tedavi gerektirirler.
Kalp krizi sonrası egzersizden kaçınmalıyım; Hayır! Kalp krizinden kurtulanlardan fiziksel aktif olanların olmayanlara göre daha uzun yaşadığı çalışmalarda gösterilmiştir. Güncel kılavuzlar haftadan az iki buçuk saat orta dereceli aktivite önermektedir.